Yokuş başına geldiğinde Bodrum'u göreceksin. Sanma ki sen, geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler, Akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler. Bodrum’da kalbini bırakmış ve dünyanın her yerini görüp de yine dönüp dolaşıp Bodruma yerleşen insanların tutkusunu, hiç kimse bu kadar güzel ifade edememiştir herhalde.Diğer taraftan klimaya olan ihtiyacı ortadan kaldıran Bodrum taşları ile örülmüş taş evlerini ve hatta mavi kapı-pencereleri ile süslü bembeyaz evleri... Bodrum’un vazgeçilmezi bembeyaz evleri olmakla beraber bu evlerin sırrı olan beyaz kapı ve pencereleri!

Fayton gezisi Büyükada ve diğer Adalar için hiç kuşkusuz en eski geleneklerden biridir. Birçok fotoğraf tutkunu Büyükada fayton turları ile adayı baştan uca dolaşarak farklı bölgelerini eşsiz karelerle fotoğraf karelerine sığdırmıştır. Nitekim Büyükada'nın da bu açıdan ziyaretçilerine karşı oldukça cömert olduğunu söyleyebiliriz. Her köşesinde ayrı bir güzellik barındıran ada, fotoğraf tutkunları için gerçek bir cevherdir.Bu eserde o cevherlerden biridir...

İstanbul Boğazı: Doğu ile Batı'nın Buluşma Noktası İstanbul Boğazı, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan, tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olan su yolu. Boğaz boyunca uzanan muazzam köprüler, şehre eşsiz bir çekicilik katıyor. Boğazın her iki yakasında yer alan tarihi saraylar, camiler ve yalılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Gün batımında Boğaz'ın üzerinde yükselen kızıl renkli gökyüzü, manzarayı adeta bir tabloya dönüştürüyor. Kız Kulesi: Aşkın ve Efsanelerin Simgesi İstanbul Boğazı'nın incisi olarak adlandırılan Kız Kulesi, tarihi boyunca birçok efsane ve hikayeye ev sahipliği yapmıştır. Kule, Boğaz'ın ortasında, denizde yükselen tek bir yapı olarak gökyüzüyle buluşur. Kuleye giden tekneler, masalsı bir atmosferde yol alırken, Kız Kulesi'nin tarihi dokusu ve eşsiz mimarisi göz kamaştırıcı bir manzara sunar.

Ayasofya Camii'nin Büyüsü İstanbul, tarih boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşıyan bir şehir olmuştur. Bu zengin tarih içindeki en önemli yapıların başında ise Ayasofya Camii gelir. Hem tarihî önemi hem de mimari güzellikleriyle büyüleyen Ayasofya, İstanbul'un siluetinde eşsiz bir yer tutmaktadır. Tarihî Derinlik: Ayasofya'nın Geçmişi Ayasofya, 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Ayasofya, Hristiyan dünyasının en büyük katedrali olarak hizmet vermiştir. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye dönüştürülmüş ve uzun yıllar boyunca İslam dünyası için önemli bir ibadet mekânı olmuştur. 1935 yılında ise Türkiye Cumhuriyeti tarafından müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, 2020 yılında tekrar cami olarak kullanılmak üzere açılmış ve bugün müslümanlar için ibadet yeri olarak hizmet vermektedir.